2 Ekim 2019 Çarşamba

İklim Krizi ve Dünyayı Kurtaracak Kuvvet

İklim krizi ve kitlesel yok oluş tehlikesi 
İnsanlık kitlesel bir yok oluş tehlikesiyle karşı karşıya... Başlangıcını yaşadığımız bu yok oluş sürecinin adı küresel iklim değişikliği...


KÜRESEL İKLİM KRİZİ... FARKINDA MISINIZ (?)

Ülkemizde sınırlı olarak bahsedilen yok oluş sorunu, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin zorunlu sonucu... Geri döndürülmesi zor bir noktadayız. 20. yüzyılın başlangıcındaki hedef tutturulamadı.
100 yıllık periyotta, global ölçekte ısınmanın 1.5 dereceyi geçmemesi hedeflenmişti; çok ciddi bir sapma var. 1.5 derecelik artış gerçekleşti. Artık yapılabilecek tek şey ısınmanın 1.5 derecede durdurulmasıdır. Aksi hâlde yaşlılar, bağışıklık sistemi baskılanmış insanlar ve çocuklar başta olmak üzere kitlesel ölümler gelecek.
Sıcaklık artışı 2 dereceye ulaştığında milyonlarca insan hayatını kaybedecek. Küresel ısınmada bırakın 1 dereceyi; bunun onda bir kadar olan değişiklikler bile yaşamı etkiliyor. Büyük göçler yaşanacak, kitlesel yer değiştirme önü alınamaz sosyal ve demografik sorunlara neden olacak; üstelik yolculuklarla ortaya çıkan emisyonlar küresel iklim değişikliğini hızlandıracak. Maalesef pek azımız bu ölümcül tehlikenin farkındayız.

Oysa dünyada "Extinction Rebellion" (Yok oluş İsyanı), Küresel İklim Grevleri vb. benzeri kitlesel eylemler ve örgütlenmeler oluyor. Amaç insanlığı bu konuda uyarmak ve harekete geçirmek.

Herkes üzerine düşeni yapmalı. Bir pet şişe doğada 400 yıl varlığını sürdürüyor ve çevre açısından hayal edemeyeceğiniz bir tahribata yol açıyor.
21 Eylül Uluslararası Kıyı ve Deniz Temizliği Günü sebebiyle İzmir'in Çeşme İlçesi'ne bağlı Delikoy'da yapılan kıyı temizliğinde 11 kilogram kağıt, 104.5 kilogram plastik, 50 kilogram metal, 64.5 kilogram plastik, 50 kilogram metal, 64.5 kilogram cam atık ve 5 bin 200 sigara izmariti toplandı. Rakamlar büyük; ama örnek küçük. İnsanlık her an bundan çok daha vahim çevre kirliliği sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor.
Birey olmayı başarmış ve öz saygısı olan hiçbir insan çevresini bu örnekte olduğu gibi kirletmez. Çevreyi kirletmek homosapienslere özgü davranış biçimidir.

KALKINMA SORUNU VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA 

Doğanın kirletilmesiyle iklim değişikliği arasında doğrudan bir neden sonuç ilişkisi var. Çevreye atılan her bir atık, toplamda büyük emisyon sorunu ve metan gazı salımına neden oluyor.

İklim üzerinde baskı yaratan kalkınma sorunları da yok oluş tehdidin büyük bir parçası... 2050'ye doğru dünya nüfusunun 10 milyara ulaşması bekleniyor. Paralel olarak gıda üretiminde yüzde 50'lik bir artış hesaplanıyor. Gıda üretimi için su gerekiyor. İklim değişikliğiyle suyun kullanım ve tasarrufu değişiyor. Yağışlar istikrarsızlaştı. Kuraklık kendini daha fazla hissettirecek. Uzmanlar bu anlamda gıda üretimi için tehlikenin kapıda olduğunu söylüyorlar. Ayrıca sorunun bir başka uzantısı aşırı tüketimden kaynaklanıyor. Üretilen gıdaların üçte bir çöpe gidiyor. Çürüyen çöplerden yayılan metan gazı atmosfere yayılıyor. Bu aynı zamanda çöpteki gıdaların üretiminde kullanılan suyun da boşa harcanması anlamına geliyor.

İklim krizine kayıtsız kalamayız 

SU REJİMİ, AÇLIK, OBEZİTE, GÖÇLER, ULAŞIM 

Açlık kadar büyük bir sorun olan obezite iklim değişikliği sorununa temel teşkil ediyor. Görece refah seviyesi yükselen toplumlardaki yeme biçimi tahıldan ete dönüyor. Et tüketimi hayvancılığın yayılması anlamına geliyor. Büyükbaş hayvancılıktan kaynaklanan emisyon sorunu, atmosfere yayılan emisyonun yüzde 12'sini oluşturuyor. Oysa küresel ısınmanın 1.5 derecede tutulması için emisyon salınımı sıfıra indirilmeli. Hepsi birbirine neden-sonuç ilişkisiyle bağlı olan sorunlar ve çözüm için insanlığın karşısında duruyor.
Sürekli hâle gelen göç hareketleri, İklim değişikliğine bağlı su rejiminin bozulmasıyla önlenemez duruma gelecek. Seyahat alışkanlıkları ve aşırı tüketim bunu besleyen faktörler .

Elbette ki insanlara "bir yerden başka bir yere gitmeyin" denemez. Bu noktada 2 unsurdan bahsediliyor: Bilim ve teknolojik gelişmeleri sürdürülebilir kalkınmanın odağına koymak ve küresel ısınmayla mücadelede bunları pratiğe geçirmek.
Toplu taşıma, özellikle de demiryolu taşımacılığının önemine vurgu yapılıyor. Bu konuda örnek alınabilecek ülkeler var.

DÜNYAYI KURTARACAK KUVVET 

Ekonomi, politika ve dış politika konusunda son derece sorunlu bir dönemden geçiyoruz; buna rağmen ülke olarak iklim krizini gözardı edemeyiz. Bu krizle mücadele etmek temel ödevlerden bir tanesi...

Son olarak, 23 Eylül'de, New York'taki BM İklim Eylem Zirvesi'nde dört temel konuda somut adımların atılması istendi.

- 2050'de net sıfır emisyon. 

- Yeni kömür yatırımı yapmamak

- Doğayı kirletenlerin ödeyeceği yeni vergi rejimini oluşturmak. (Bu arada gazeteler, Alman otomobil firması Wolkswagen'in, dizel otomobillerde egzoz emisyon değerlerini hatalı şekilde yansıtığı için, 470 bin kişinin müşteki olarak yer aldığı davada kusurlu bulunduğu ve tazminata mahkûm edildiğini yazıyor. Aynı firma yakın zamanda Manisa'da dizel otomobil üretmeye hazırlanıyormuş. Ülkesi Almanya'da ise elektrikle çalışan otomobilleri piyasaya süreceğini açıkladı).

- Fosil yakıt teşviklerine son vermek... 

Taleplerin kabul edilebilirliği konusunda zirveden tatmin edici sonuçların çıktığını görmüyoruz.
Burada esas olan, iklim krizini gerçekten çözmeyi amaçlayan iktidarların kurulmasıdır.
Dünyanın değişik uluslarından gençler bu konuda aktivizm kanalıyla bir baskı unsuru olmaya çalışıyor. Bunların başında da, henüz 16 yaşında olan Greta Thunberg geliyor.
Otizmin bir türü olan Asperger sendromu sorununa karşın, son derece başarılı bir eylemci olduğunu gösterdi. Dünyanın her yerinden davet alıyor, ilgi görüyor, alkış alıyor.
Son olarak Kanada'nın Montreal kentindeydi. Sert bakış ve ifadelere sahip...
BM Zirvesi'nde "Burada değil, okulda olmalıydım. Boş sözlerinizle hayallerimi ve çocukluğumu çaldınız. Kitlesel yok oluşun başındayız. İnsanlar ölüyor ve bütün konuştuğunuz para..." dedi.

GENÇ AKTİVİSTLER 

BM Zirvesi'nden sonra, Türkiye'de Greta Thunberg'e, biraz yan gözle bakılmaya başlandı; çünkü 15 çocukla birlikte; Türkiye, Fransa, Almanya, Brezilya ve Arjantin'i iklim değişikliğiyle mücadele konusunda yeterli adımları atmadıkları gerekçesiyle BM'ye şikâyet etti.

Greta Thunberg ve temsil ettiği genç iklim aktivistleriyle ilgili ayrıca bir yazı yazacağım; ancak şunu söylemek gerekiyor; bu konuda protesto ve kitlesel eylemler ve bir kaç özel karakterin ön plana çıkması önemli sayılabilir; ne var ki yeterli değil. Çözüm böyle gelmez.

Karbon salınımını sıfıra indirmek ve insanlığı iklim felâketinden çekip, kurtarmak bir iktidar meseledir. İnsanlıktan yana iktidarların oluşturulmasıyla gerçek çözüm üretilebilir.

https://twitter.com/ozgursancarr











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder