![]() |
Bizi Hatırla, İnsanlığın Tüm Hâlleri |
Bu, son derece beylik bir ifade olarak gelebilir; ama işaret ettiği gerçekler var.
Bazen bir kitap ya da sinema filmi, hissettiğiniz, ne var ki idrak edemediğiniz gerçekleri size gösterir. Ufuk açıcıdır. Kavramaya başlarsınız.
Sevgi, baba ve oğul
Çağan Irmak'ın son filmi, "Bizi Hatırla" böyle bir işleve sahip... Öğretici olmaktan ziyade, kendi gerçeğini anlatan bir film...
İnsanın içinde iyilik vardır; yok olmaz; ancak ortaya çıkmayabilir de... Hayat zor ve mücadeleyle dolu... Metropoldeyseniz hep yarışmak zorundasınız...
Yarışmak ve durmamak... metropol yaşantısında ayakta kalmanın iki anahtar kavramı... "Durursanız, 'dikkât edin' arkanızda birisi var, sizi aşağıya atar, kendisini de sizin yerinize koyar."
Kirli bir oyundur aynı zamanda, ayakta kalmak için bu oyunu oynamak ve kirlenmek gerekir.
"Bizi Hatırla" dokunaklı senaryosuyla önümüze bu gerçeği koyuyor. Sevgi hırslara kurban oluyor.
Filmin iki ana karakteri Baba ve Oğul, gerçeğin üzerinde kusursuz bir biçimde yüzüyorlar.
Filmin her sahnesi tanıdık geliyor. Bir biçimde sıradan ya da sıradan olmama iddiasındaki hayatlara dokunuyor.
Gerçek ile yüzleşmek
Bir tarafta mütevazı bir yaşam; mutluluk kavramının içerisini gerçek anlamda dolduruyor. Diğer tarafta ise anlamak ve anlamamak arasında büyük gelgitlere sahip, üst sınıf olma iddiasında bir metropol yaşantısı...
Baba ve Oğul'u 460 kilometrelik fiziksel bir uzaklığın ötesine, başka dünyalara taşıyor. Ama yine de Oğul, Babası'nın oğlu... Derinde bir yerde... sadece bu sebeble ölümcül bir hastalığa yakalanan babasını sırtında bile taşıyabileceğini hatırlıyor. Evet... bunu yapabilir; ama yıllardır yapmadı; çünkü sürekli başarılı olmasını gerektiren, sağı-solu uçurum, tek şeritli bir yolda ilerlemek zorunda...
Başarılı ve hırslı, ayna zamanda acımasız... Medya ona acımasız olmayı ve basit düşünüp, satmayı öğretmiş... Önemli olan satmak, ekran başında bekleyen alıcı her bir sıradan insan; şiddet, güç, erkek egemenliği gibi basit motivasyonların fethedebildiği bir sayısal veriden ibaret...
Sanat ve estetiğe gerek yok... sadece basit saikler bu işi görür... Basit olanı yapıp, reytingi elde edemezsen, bir başkası gelir ve o yapar.
Bu yol, insanı severek mutlu olmayı bilen bir babanın oğlu olsanız bile sizi insanlığınızdan koparıyor. Sonra aileniz ve kurduğunuz ilişkiler de gerçek sevgiden uzak, basit bir gösteriş merakına dönüşüyor. Baba kendi hastalığına inat, gerçeği gösterirken Oğul'un tükenişiyle yüzleşiyoruz. Zorunlu olarak ortaya çıkan yol ayrımında bu tükeniş kendisini iyice hissettiriyor: Baba belki de bir daha kalkamayacağı ameliyat masasına yatarken, Oğul, genel yayın yönetmeni olmasını sağlayacak toplantı için Amerika'ya gitmeyi tercih ediyor. Sonrası son derece duygusal...
İnsanlığın tüm hâlleri
Çağan Irmak'ın son filmi "Bizi Hatırla", "Babam ve Oğlum" ya da "Issız Adam" da olduğu gibi, sadece bir duygu sağnağı yaratmak kaygısı taşımıyor. Öğretici ya da eleştirel de olmaya çalışmıyor.
Basit bir hikâye anlatıyor. Hikâyede insanlığın iyi-kötü, güçlü-zayıf, erdemli-erdemli olmayan... tüm özellikleri var. Ve senaryo, her aşamasında insanlığın tüm hâllerini hatırlamamızı sağlayan mesajlar bırakıyor.
Kendi adıma çok sayıda mesaj aldığım bir film izledim.
https://twitter.com/ozgursancarr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder