![]() |
Fantastik Edebiyat |
Fantastik romanlar son dönemin popüler yayınları olarak ön plana çıkıyor. Sinema endüstrisi de eş zamanlı biçimde fantastik dünyaların anlatıldığı hikâyeleri değerlendirmeye başladı.
Çok satanlar sınıfına da giren bu türden bir yazın acaba bizi sadece eğlendirmek, gündelik hayatın stresinden kurtarmayı mı amaçlıyor?
Gerçek ve bildiğimiz bir dünyanın ötesinde, gerçekte varolmayan hayali kahramanların anlatıldığı, sihir-büyü ve doğaüstü olaylarla çevrili bir yazınsal çalışmayla karşı karşıyayız.
İNANDIĞIN ŞEYİ BİR SÜRE YOK SAY
Tamamında bir kurmaca dünya yaratılmış; görülmemiş yaratıklar, konuşan hayvanlar, dile gelen ve akıl veren ağaçlar, gizemli olaylar ve fizik kurallarını altüst eden aksiyonlara sahip karakterler bu türden romanların temel bileşenlerini oluşturuyor ve okuyucu/izleyiciden inanmayı bırakmasını istiyor. "İnandığın şeyi bir süre yok say" (Suspend your disbelief) anlatacağım öykü seni sadece eğlendirecek, bitene kadar anlattıklarıma inan ve tadını çıkar" mesajını vererek, kendi varlığını kabul edilebilir kılmaya çalışıyor.
Bir kurmacadan ibaret olan fantastik roman, geçici bir süre için gerçekte varolmayan bir dünyaya gitmeyi vaadediyor.
Türün mitoloji ve masal geleneğinden esinlendiği, dolayısıyla evrensel bir nitelik taşıdığı söylense de, popüler kültür içerisinde oynadığı ideolojik rol gözardı edilemez.
Bu noktada belki bir tek evrensellikten bahsedebiliriz, o da dünyanın her yerinde izleniyor/okunuyor olmasıdır. Bu çerçeveden baktığımızda geniş bir kitlenin beğenisine de açık olması yadsınamaz.
İDEOLOJİ, TÜKETİM
Fakat tartışmaya açık olan beğeni ve takipçi kitlesi değildir.
Elbette tüketim toplumunu harekete geçiren her popüler kültür ürünü gibi fantastik roman ve sinema da son derece geniş bir alıcı kitlesine ulaşır; burada temel mesele bu ürünlerin sadece eğlendirmek ve satış yapmak amacı taşımadığıdır; ki bu işin son derece ince ideolojik tarafı da vardır.
Harry Potter, satışa sunulduğu gün ABD ve İngiltere'de 10 milyon satıldı. Sonrasında 62 dile çevrildi, 2007 verilerine göre tüm dünyada 325 milyon adet satıldı. Ayrıca hazırlanan ikonların, poster, oyuncak vs. satışları çok daha yüksek rakamlara ulaşıyor.
Son dönemde sayısız fantastik film ve roman üretildi; bunların hepsi Harry Potter gibi gişe ve satış başarısına ulaşamasa da popüler kültür içerisinde büyük gelir getiren bir tüketim aracı haline geldi.
İşin bu tarafı bunun tüketim toplumuyla ilgili gerçeklik olduğunu ortaya koyuyor.
Fakat bundan daha önemli olan yetişkinlerin fantastik roman/sinemayı tüketirken sadece hoş vakit geçirdiklerini düşünmeleri, çocuklar için ise "iyi bir bir insan" olma yönünde mesajlar verildiği yorumudur.
TEMEL İLETİ
Eleştiriye son derece açık bir yaklaşımı ifade eden bu türden yorumlar, çocuğun gerçeklikten koparılıp, kendini bütünüyle hayal dünyasına bıraktığını gözardı ediyor. Duyarlılıkları henüz biçimlenen çocuk, şayet bu türden filmleri çok izliyorsa, hayatın fantazilerde anlatıldığı gibi olduğunu varsayabilir. Uçacağını düşünüp kendini yüksek bir yerden aşağıya bırakan çocuklar olduğu gibi, gelecekte, hayatın realitesinden ileri gelen bir takım zorunlulukları yapmaktansa hayal dünyasına sığınmayı tercih edenler de olabilir. Hiç kuşku yok ki bu durum ileride yapacağı tercihlerden, insanlarla kuracağı iletişime kadar, her türlü sosyal becerisini olumsuz etkileyebilecek sonuçları doğurabilir.
Bununla birlikte Adorno'nun tarifiyle kültür endüstrisi ya da kitle iletişim araçları,buna sinemayı da eklemeliyiz, üretildiği yerin ideolojisinden bağımsız olamaz.
Fantastik filmlerin, genel olarak, üretimi Amerikan (abd) sineması tarafından yapılmaktadır. Anglosakson katkıları gözardı etmeden söyleyecek olursak, edebiyat için de aynı durum geçerli.
Fantastik öyküde yaratılan kahraman gerçekte öykünün yaratıcısının ait olduğu toplumu anlatır; anti kahraman ise düşmandır. Bir nevi soğuk savaş dönemindeki kamplaşmanın batı tarafını ya da bugünkü asitmetrik savaşın iki yanını ifade eder.
Resmi Amerikan politikasında olduğu gibi karşı tarafta hep "kötüler ve demokrasi düşmanları" vardır ve buna karşı bir kahramanlık öyküsü yazmak gerekmektedir.
Binlerce ötedeki "düşmanların" topraklarını işgal ederek yazılır bu "destansı öykü".
Fantazyada da uçarak, sihir/büyüyle uzak diyarlara giden gerçek dışı kahraman, yine kurtarıcı rolündedir, iyi insanları ve dünyasını kötülerden temizler, kurtarılması gereken yüzük, altın ya da ülkeyi kurtarır ve böylece bir kez daha herkese biricik kurtarıcı olduğunu gösterir.
GERÇEKLE TEMAS
Bundan ötürüdür ki "Fantastik roman gerçekle uyuşmaz; ancak yaşadığımız dünyaya gönderme yapar" söylemi geliştirilmiştir.
Gönderme yaptığı Amerika'nın dünya üzerinde sürdürmek istediği politikadır: "Ben iyi olanım ve dünyayı kötülerden arındırıyorum."
Fantastik sinema ve edebiyat tıpkı Hollywood'ın yaptığı gibi kendi çıkarlarını sürdürmek için dünyaya hükmetmek isteyen Amerika'nın politikalarını haklılaştırma çabasını işleyen ince politik bir özelliğe sahiptir. Zaman zaman öfkelenen ve şiddete başvuran olağanüstü kahraman, gerçek dışı dünyasını düşmandan temizlerken, aslında gerçek dünyadaki Amerikayı (abd) anlatmaktadır.
Bu temel mesajı kitaptaki harikûlade tasvir, sinemadaysa mükemmel görüntü ve efektlerle estetize etmektedir. Yetişkin ya da çocuk izleyici de asıl mesajdan tamamen habersiz, geçici olarak fantastik bir dünyaya gitmiş olmanın keyfini sürmektedir. Ancak ne var ki alt benliğinde "dünyaya acayip şeyler olursa yine Amerikalılar kurtarır" düşüncesi yeşermektedir.
Yani bu türden bir fantazyanın verdiği tek şey eğlence ya da gündelik hayatın stresinden kaçma imkânı değildir; fantastik edebiyat dediğimiz tür, aslında doğa dışı imgelerle donatılmış politik bir edebi biçimdir.
https://twitter.com/ozgursancarr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder