![]() |
Tiyatro hayatın aynasıdır |
Pek az sanat dalı tiyatro kadar insan ve hayatı yalın anlatabilir. Hiç kuşku yok ki doğrudan insanı konu alıyor olması tiyatroyu bu konuda hep yeni ve taze kılıyor.
İNSANLIĞIN TÜM HÂLLERİ
Önceki gün Dünya Tiyatro günüydü. Uluslararası Tiyatro Enstitüsü, 1961'de aldığı kararla 27 Mart'ı Dünya Tiyatro günü ilân etti; her bahar tiyatronun hayatı anlamak ve yansıtmak adına ne denli önemli olduğunu hatırlamamızı sağlayan etkinlikler yapılıyor; fakat hatırlamak fiilinin bu büyük sanat olayı karşısında ne kadar gereksiz olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.
Tiyatro hayatın kendisi olduğundan hatırlanmak adına yılın bir gününe sığdırılamaz. Yaşamın ta kendisidir; yaşamı ve insanın tüm hâllerini anlattığı için bugün görsel çekiciliği dayanılmaz olduğu halde sinemanın önündedir. Tabii ki bu bana ait bir düşünce... Farklı düşünenler olabilir; kimbilir belki de onlar çoğunluktadırlar.
GERÇEK OYUNCU PERFORMANSI
Sahne estetiğinden tutun da, gerçek-canlı oyuncu performansına, çoğu zaman şiirsel anlatımına kadar tiyatro tüm özellikleriyle sizi hayatın belli bir kesitine çeker.
Oyuncu sahnede hep iyi ve diri olmak zorunda; çünkü gözümüz her an onun üzerinde, kolay kolay saklanacağı bir yer bulamaz; sinemadaki gibi üst montaj teknikleri ya da görsel efektlerle hatasını kapatamaz. Ne yapabiliyorsa o anda, eksiksiz yapmalı. Bu taktir edilmesi gereken performans size oyunun içinde, canlı bir dünyadaymışsınız hissi verir. Sinemada siz sadece dışarıdan bakan bir gözsünüz. Senaryo ne kadar inandırıcı da olsa, bunun gerçek bir dünya olmadığını aklınızdan bir an bile çıkarmazsınız.
MODERNİTE
Tiyatro modern toplumların kendini gerçekleştirmiş bireyi için vazgeçilmezdir. Bize hak ve hürriyeti olan bireyler olduğumuzu hatırlatır.
Ülkemizde Tanzimattan sonra yaygınlaşması, Cumhuriyet ile birlikte İstanbul'da Şehir Tiyatrosu, Ankara'da ise Devlet Tiyatrosu ile kurumsallaşması moderniteyle olan sıkı ilişkisini gösterir.
ÖNEMİNİ HİÇ YİTİRMEYECEK
Antik çağlardan Şaman inanışına kadar insanın beden, dil ve ifadeleriyle anlattığı, insanın diğer bir insanla, doğayla, politika ve toplumla kurduğu iletişimin toplamıdır. Kıvrak hareketler, hitabet gücü ve müzikle yapılan gösteri, hayatın estetize edilerek insana yeniden aktarımıdır.
Bireyin en zayıf hâlini, kudretini, iktidarını ya da boyunsunuşunu veya yüceliğini, erdemini ve karmaşık olan tüm toplumsal ve bireysel ilişkileri olabildiğince doğrudan anlattığı için önemini hiç yitirmeyecektir.
Sözün özü... tiyatro bize hayatın tüm renklerini sunan bir aynadır.
https://twitter.com/ozgursancarr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder