24 Haziran 2018 Pazar

Turna yoldaşını unutmaz

Turnalar yoldaşını unutmaz 

Beklemek ve bağlı olmak ilk planda negatif duygular çağrıştırır; ancak derinlemesine baktığımızda, hayata dair erdemli bir tutuma işaret ettiğini görürüz.
İnsan ilişkileri karmaşıktır; özellikle de kadın erkek arasında olan... fakat sadeleştirmemizi sağlayan son derece anlaşılır duygular vardır.

Beklemek ve bağlı olmak, bu nedenle derinliği ve duyarlılığı olan insana özgü bir tutumdur.

En çok sevebileceğimiz zorunluluk 

Dünya bir kişiden, bir erkek ya da kadından ibaret değildir klişesini parçalayan bir manifestodur. Adanmışlığı içerir. Elbette dünyada, yaşadığımız ülkede, daha özelleştirirsek çevremizde pek çok kadın ve erkek vardır; fakat önemli olan bizim dünyamızda kimin yer ettiğidir. Hayatımızı tam anlamıyla doldurandır dünyamızdaki gerçek ve tek kişi. Tek başımızayken nasıl davranıyorsak onunlayken de aynı şekilde davranabildiğimizdir kendi kişisel dünyamızda yer bulan.
Onu beklemek, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, ona olan bağlılığımızı sürdürmek bir zarurettir; görmezden gelsek de bizi bırakmayacak bir gerçekliktir. En çok sevebileceğimiz bir gerekliliktir. Kabul etmek, beklemek ve gelmesini istemek bir değerdir; insanı zenginleştiren, güçlü kılan, derinleşmesini sağlayan bir değer...

Güçlü karakterler bağlılığı ve beklemeyi başarırlar. Bu bir erdemdir; büyük bir insanlık ve var olma adımıdır. Doğa bu kusursuz gerçeğin sayısız örneğiyle dolu...

Turnalar 

Turna unutmazmış yoldaşını, bırakıp gitmezmiş. Turna kuşunu yakalayıp kafese koysan, aynı ala keklik gibi çat diye çatlarmış. O çatlayıp ölünceye kadar eşi beklermiş. Kendisine başka bir eş de bulmazmış. Eşi ölmüş turna kuşu turna sürüsüyle uçsaymış dâhi yapayalnızmış. Otuz yıl yas tutarmış. (Haydar Karataş, Gece Kelebeği)

Sonunda koyu bir yalnızlık da olsa bekleyen ve bağlı kalan umut doludur; umutlu olduğu için zengin ve güçlüdür. Artık hiçbir şey onu yıkamaz.

https://twitter.com/ozgursancarr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder