![]() |
Büyük İnsanlık ve Gelecek |
İFLÂS ve ÇÖZÜM
Temelde bu krizin nesnel biçimde gösterdiği olgu, neoliberal sistemin kendi yarattığı sorunlara çözüm üretememesidir.
Yalın biçimde ifade edecek olursak, bugünkü coronavirüs salgını, doğa ile insan arasındaki dengenin bozulmasından ileri geliyor. Küresel iklim krizinin en güncel sonucu ve toplu ölümlerle insanlığı tehdit ediyor. Bu dönemde sosyal politikaları uygulamak büyük bir önem arz eder; ne var ki sosyal devlet anlayışı, geçici çözümler üretmekle birlikte sorunu köklü bir biçimde ortadan kaldırmıyor.
Doğayı mahveden ve iklim değişikliğine neden olan neoliberal sistem artık sürdürülebilir değil.
Bilim adamları salgının iklim kriziyle doğrudan bağlantılı olduğunu söylüyorlar. Çözüm insanı merkezine alan yeni sistemlerde...
BÜYÜK İNSANLIK ve DİSTOPYALAR
İklim krizi, gittikçe ısınan ve değişen dünya, önüne geçilemeyen salgın, insanlığın fakirleşmesi, kaynakların azalıyor olması, acaba bizi Abd sinemasında gördüğümüz distopik bir döneme mi götürüyor (?). Kaos ve korkunun hâkim olduğu, insanların yaşamak için saklandığı ve yer altına indiği, hastalık ve ölümün kol gezdiği, sadece eli silahların ve güçlü olanın ayakta kalabildiği karanlık bir dönemin eşiğinde miyiz (?).
SORUNLARI AŞMA YETENEĞİ
Hayır. İnsanlık, bin yılları içine alan, büyük bir tarihsel birikime sahip... uygarca ve eşit yaşamı getirecek mücadeleyi ortaya koyacak. İnsanı merkezine alan bir dünya yaratacak.
Tarihin çok daha geri dönemlerinde yokoluş sorunlarını aşıp, sistemler kuran, uygarlıklar yaratan büyük insanlık, tarihinden gelen yeniden kurma yeteneğiyle bugünkü felâketi aşacak ve yeni bir dünya yaratacak.
Bu boşuna söylenmiş bir söz değil, tarih bize bunu kendiliğinden gösteriyor.
Büyük insanlık bugün yaşamı varetme konusunda atalarından çok daha yetenekli ve güçlü; çünkü elinde bilim ve teknolojiyi bulunduruyor. Dünya ve uzayı kavrıyor. Uzağı yakın yaparak, çok hızlı birleşme ve harekete geçme imkânına sahip...
DİSTOPYANIN KARANLIK DÜNYASI, GERÇEK ve UMUT
Distopya, edebiyat ya da sinemada, kasvetle yokoluş tasvirleri yapar; bu yüzden büyük insanlığı anlama yeteneğinden yoksundur. Büyük insanlığın geleceğiyle ilgili gerçeği anlatmaz; çünkü tarihin zorunlu olarak insanlığın önüne koyduğu yeni uygarlık ve geleceği kavrayamaz.
Bu nedenle umutsuzdur ve gerçeklerden bahsetmez. Oysa büyük insanlığın temel dinamiği umuttur.
Neoliberalizmin üst yapısını oluşturan posmodernist anlayış bir ideolojik çerçeve çizme çabasındadır. Bir başka "hakikat" peşindedir. Her şeyi izâfi kabul eder; "insan neye inanıyorsa, hakikat odur" der. Postmodernist anlayış yaşam gerçeğinden o kadar uzaktır ki, "bugün coronavirüsün olmadığına inanıyorsanız, sizin hakikatiniz budur, coronavirüs yoktur" demektedir.
Bu nedenle ortaçağ düşüncesine sahip bütün gerici kurumların ikiz kardeşidir. Onlar gibi yaşamın gerçeğini inkâr eder, kendi çıkarlarını yeniden üretebilecek bir "hakikat" uydurmaya çalışır. Buna "özgür düşünce" adını koyar.
Ve... bugün coronavirüs pandemisi yeryüzündeki her bir bireye bir tek gerçeğin olduğunu gösteriyor.
Dünya artık hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak, neoliberalizm ve postmodernizm iflâs etmiştir.
Salgın sonrası yeni bir dünyaya uyanacağız. Bu yeni dünyanın yaşanabilir olması için büyük insanlık, büyük ödevini yerini getirme mecburiyetiyle karşı karşıyadır.
"Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak. Unutma; aynı gökyüzü altında, bir direniştir yaşamak.”
Nâzım Hikmet Ran
https://twitter.com/mozgursancar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder