![]() |
Gelişmiş insan edebiyatı, tiyatroyu, sanat ve sinemayı tüketir. |
Değişik şekillerde kategorize edilmiş olmasına karşın, edebiyat temelde insanı ve insanın toplum ile ilişkisini anlatır.
İyi ya da kötü, ütopik ya da distopik, iyimser-kötümser veya romantik-klasik... bütün edebiyat ürünleri insan ve insanın sosyal varlığını oluşturan toplum üzerine kuruludur.
Bu özelliğinden dolayı edebiyatın, sayı ve formüllerle ortaya çıkan matematik ya da deney ve teorilerle ilerleyen sosyal bilimlerden çok daha öğretici olduğunu düşünüyorum.
********
İnsan ve toplumun çapraşık ilişkisini, çatışmasını anlatırken, hayatın işleyişini gözlerimizin önüne serer. Ezen, ezilen, haklı, haksız, güçlü güçsüz mücadelesinde doğru taraftadır.
Bilincimizi açar; imgelem gücüyle uzak coğrafyaların insanlarını yaşamlarımıza taşır; bir ortaklaşmadır bu, biz de onların yaşamlarına ortak oluruz. Benzesin ya da benzemesin, başka insan ve hayatlar, sonsuz zenginliği ile kendi özel dünyamıza taşınmıştır.
********
Bu yüzden edebiyat bir özgürleşme alanıdır. Bizi bilmediğimiz hayatlara katar, bazen bu hayatların bir parçası gibi hissettirir, bazen de uzak olan yaşam biçimlerini tanımamızı sağlar.
Yaşamanın ne demek olduğunu, bir hayatın nasıl kurulduğunu anlatır. Bu hâliyle bizi değiştirir. Bir ruhsal sağaltımdır; yaşama karışma, mücadele etme gücü verir.
İyiyi ve doğruyu gösteren, bir duygu eğitimidir aynı zamanda; iç dünyamızı zenginleştirir.
********
Anlamlı ve zengin bir hayatın edebiyattan bağımsız olamayacağından hiç kuşkum yok.
Ve bir insanî gelişmişlik ölçütüdür. Gelişmiş insan markalı ürünleri, cep telefonlarını, arabaları tükenten değildir; gelişmiş insan edebiyatı, tiyatroyu, sanat ve sinemayı tüketir.
https://twitter.com/mozgursancar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder