7 Mayıs 2020 Perşembe

Bir Bayramdır Doğaya Dönmek

Hıdırellez Bayramı 
Zamanı bölümlemek, insanın hayata egemen olma mücadelesinin adımlarından bir tanesidir. Günler, haftalar, aylar, yıllar ve saatler her biri anlama, düzen kurma, daha ileri bir yaşama ulaşma ihtiyacının sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

Eskiler yılı genel olarak kış ve yaz olarak ikiye bölmüşler.
Kışa Kasım, yaza ise Hızır demişler.
Mayıs'ın 6'sıyla birlikte Hızır faslı başladı; 186 gün sürecek.
Kasım'ın 8'inde ise kış başlar ve 179 gün sürer; tabiî ki Şubatın 29 çektiği yıllarda, Kasım 180 gün oluyor.

Doğaya Dönmek, Hıdırellez Bayramı 

Günümüzde, özellikle Anadolu'da varlığını sürdüren Hıdırellez, halkın yaza "merhaba" dediği kır şenlikleridir. Mitolojiye göre, "Ab-ı Hayat" denilen, ölmezlik suyundan içen, bir zamanlar peygamber olan İlyas, bastığı yerden su fışkırtır, ortalık yemyeşil olur, bu nedenle de yeşil anlamına gelen "hızır" takma adını alır. Böylece Hızır ve İlyas yanyana gelir. Pekçok isim gibi, zaman içerisinde değişime uğrayarak "Hıdırellez"e dönüşür.

Hıdırellez, insanı yeniden canlanan doğaya çağırır, sağlık ve uğur bahşeder. O yüzden insanlar Mayıs'ın 6'sı ve haftasında kırlara gider. Doğanın tazeleyici kucaklayışını hissederler.

Uyanan Doğa

Uyanan tabîat insana da yenilenme imkânı sunar. Bence ruhsal bir sağaltımdır bahar. Güçlü ve umutlu olmamızı sağlar. Yeniden bir yaşam heyecanı kazanmaktır.  Yeniden başlamak, yenilenmek, taze ve yeni olanın sevinciyle dolmaktır. Bu, insanlığın toprağın işlenmesiyle yaptığı en büyük tarihî sıçrayışı kadar önemlidir; çünkü daha büyüklerini yapmak bir doğru düşünme işidir. Olgunlaşan koşulları kavrayabilme yeteneğidir. Tam da bu nedenle zamanı bölümlere ayırmak büyük insanlığın maddi ve manevi devrimidir.

İnsan doğaya döndükçe kendi gerçek özüne ulaşır. Belki bugün salgın büyük insanlığın kırlara çıkışını engelledi; ama artık sıcaklığını hissetmeye başladığımız yeni yaz, yeni umutları da beraberinde getirecek.
Bunu lâf olsun diye söylemiyorum. Söyleyenler var elbetteki... ilk duyduğum anda kapatmak için bütün hızımı kullandığım banka, firma reklam spotları örneğin... Ne kadar samimiyetsiz oldukları daha ilk saniyelerde anlaşılıyor.

Bayağı Pazarlama Çabası 

"Daha güzel, daha büyük kucaklaşmalar için şimdi biraz bekliyoruz" sözleriyle dramatize edilen, aile ve sevgi temalarını çağrıştıran müziklerle başlayan bu reklam spotları, biranda kendi satış-marketing amacına yönelik sloganlara dönüşerek sinirlerimi altüst ediyor. Eminim pek çoğunuz aynısını hissediyorsunuzdur. Hatta bir anne, kardeş, uzaktaki bir aile bireyi gibi, örneklerini çoğaltabileceğimiz sıradan insanları da kullanarak iletilerini kolayca kabul edilebilir hâle getireceklerini düşünüyorlar... ki çok yanılıyorlar. Bunların tamamı son derece samimiyetsiz, bayağı pazarlama çabalarından ibaret.

Modern İnsanın Tarihî Güçlü Umutlar Üzerine Kurulmuştur 

Dolayısıyla -umut ve gelecek güzel günler-den bahsederken, gerçek bir temel üzerinden konuşmak gerekiyor.
Modern insanın 60 bin yıllık tarihî bize bir gerçeği gösteriyor: doğayı anlayıp, sevmeliyiz, üretip, eskinin yerine, bize insanca bir geleceği vaaddeden yeniyi koymalıyız, pes etmeden mücadele ederek hayatı yeniden inşa etmeliyiz.

Büyük insanlık bunu geçmişte yaptı, yakın gelecekte de yapacaktır. 


https://twitter.com/mozgursancar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder