![]() |
Doğa size ihtiyaç duyduğunuz her şeyi verir |
Dünya 4.5 milyar yaşında. Bilimsel çalışmalar doğanın insana her şeyi sunduğunu kanıtlıyor.
İnsan doğayla etkileşimini koruduğu ölçüde insani özelliklerini geliştiriyor; türünün devamını sağlıyor.
Ancak MÖ 7. yüzyılda paranın keşfiyle insanın doğayla olan ilişkisi de bozulmaya başladı.
"Yeni Düzen"
Enformasyon toplumu olarak tarif edilen "yeni düzende" bu tarihsel tahribatın yıkım noktasına geldiğini görmekteyiz.
Bilgi iletişim teknolojileri iş yapma açısından belirli kolaylıklar sağlamakta; ne var ki, öngörülebilir bir olgu olan bu durum, teknolojinin örgütlenme gayesini ortaya koyuyor; aynı zamanda bireyin boş zamanın kâr hırsıyla işgal edilmesini amaçlıyor ki sorun da tam olarak burada ortaya çıkıyor.
Yeni teknolojik ortam ve onun sunduğu yaşam biçimi insanın doğayla arasına çekilen bir set işlevi görüyor. Yaşam sadece plazalar ya da şehrin sunduğu dar alanlarda geçmiyor; aynı zamanda bütünüyle ele tutulur olmaktan uzak teknolojik aygıtlarda gerçekleşiyor.
Doğa tüm ihtiyaçları karşılıyor
Oysa doğa, insana kendi türünün gerçeğini gösteriyor. Özgürleştiriyor. Psikolojik ya da fizyolojik günümüz hastalıklarının çözümünü sunuyor.
Bugün milyarlarca dolar cirolara sahip ilaç endüstrisinin yaşamlar üzerinden nasıl bir kâr oyununa girdiğini de kanıtlıyor.
İnsan bedeni ilaçlara göre tasarlanmadı. Doğanın sunduğu tedavilerden uzaklaştıkça insan, yaşamsal sorunlarını kimyasallarda aramaya başladı.
İnsanoğlu için esas döngü doğada yaşamak, yemek yemek ve türünün devamını sağlamaktır. Bunun dışındakiler doğanın yasalarına aykırıdır. Toplumun gelişmesi ve teknolojinin örgütlenmesi de bu yasaya uygun olduğu sürece insanlığı eşit bir düzen içerisinde ileriye taşır.
İnsanı fûzuli hâle getiren teknoloji
Yıldızlara yolculuk yapmaya ya da uzayda yaşama hazırlanırken, sanal dünyanın içerisinde yok olan bir insan türüyle karşı karşıyayız. Birebir iletişimden, ruhunu zenginleştirecek müzik anlayışından bihaber; insana asıl zenginliği bahşeden edebiyat, sanat ve tiyatroyu tüketmektense, hep daha fazla kâr etmek için sunulan metâları tüketmeyi tercih ediyor bu yeni insan tipi.
Teknoloji insanı, bu durumda, fûzuli hale getiriyor; kendi insanlığı adına üretim yapma olanaklarından uzaklaştırıyor.
Denizlerin en zeki canlısı
Denizlerin en zeki canlısı yunuslar beyinlerinin yüzde 20'sini aktif olarak kullanabilmektedirler. Mükemmele yakın bir sonar ve yön bulma yetenekleri vardır. Yunus bütünüyle doğaya ait bir varlık.
Bilgi iletişim teknolojileri sayesinde üretildiğinden bahsedilen post-endüstriyel toplumda ise insan en sıradan teknolojinin bile kurbanı olabilmekte... GPS talimatlarına uyup, arabalarını denize sürenlerin haberleri çıktı. Pilotsuz uçakların sivil katliamları, sıradanlaşan örnekler olarak kabul ediliyor.
İnsan - teknoloji ilişkisi
Aslında bu sorunda belirleyici olan insan-teknoloji ilişkisinin nasıl belirlendiğidir.
Mevcut teknolojik gelişmenin, insanlığın yararına olabilmesi için insani gelişmeye katkı sunması gerekmektedir. İnsanı bir tüketim objesi hâline getirmemeli; fakat onun değeri ve derinliğini arttırmalı, sanat ve bilim etkinlikleri içerisinde bilinçli bir varlık olarak daha fazla yer almasını destekleyici nitelikte örgütlenmelidir. Eşyanın tüketimine kanalize edip, yaşamı tüketmekten ibaret bir süreç olarak göstermemelidir.
Teknolojinin temeli ve felsefesi insan olmalıdır. Doğanın bir parçası olan insan... her mücadelenin sonunu belirleyen insan...
Bugün asıl ihtiyaç duyulan enerji insan enerjisidir. İnsansız hava aracı üretilebilir; ama insan unsuru olmadan savaşlar kazanılamaz.
Doğadaki enerji insan enerjisiyle birleştiği ölçüde anlam kazanır. Varoluşu doğanın önüne koyduğu zorunluluklar ve imkânla şekillenen insan, ancak doğaya döndüğü ölçüde yaşamı yeniden üretebilecektir.
https://twitter.com/ozgursancarr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder