5 Şubat 2020 Çarşamba

Kocaman Bir Yalan

Ermeni Soykırımı iddiası koca bir yalandır 
Ermeni soykırımı iddiası gerçek bir yalandan ibarettir.
Birinci Dünya Savaşı patlak verdiğinde etnik milliyetçi ayaklanmalar, emperyalizm destekli bölme ve parçalama çabasına dönmüştü. Ermeni sorunu da tam olarak bu akımın bir yasıması olarak ortaya çıktı.

Ortada bir soykırım olamaz. Aksini iddia etmek sosyal bilimler ile siyaset ve tarih bilimine aykırı düşmektedir. Jenosit, yani soykırım, dünya siyasal literatürüne Hitler'in yaptığı katliamlarla girdi.

BİR KAVRAM OLARAK JENOSİT 
1939 ile 1945'te Nazi Almanyası'nın, özellikle doğu Avrupa'da yaptığı katliamlar ırkçı kıyım (soykırım) olarak tarif edilmiştir. Bundan sonra kitlesel olarak gerçekleştirilen ırkçı katliamlar soykırım olarak tanınmıştır.

Ermeni meselesini, jenosit kavramıyla tanımlayamayacağımız gibi, hayatın gerçekleri de bunun bir soykırım olmadığını gösteriyor.

1915-16 olayları bir karşılıklı kırımdır. Ermeniler, Doğu Anadolu'da Sivas'a kadar uzanan bir Ermenistan kurma hayaliyle katliamlara başladılar. Pek çok Türk köyü yok edilircesine saldırıya uğradı. Türkler katledildi. Buna karşı nefs-i mûdafa yaptılar. Canlarını korumak için savunmaya geçtiler. Ermenilerle Kürtler arasında da çok büyük çatışmalar oldu. Birbirlerini öldürdüler. Bunun üzerine dönemin Osmanlı hükümeti tehcir (göç ettirme) kanunu çıkararak bölgedeki Ermenilerin güney ve orta doğuya alınmasına karar verdi.  Bu bir tasfiye hareketidir. 1. Dünya Savaşı koşullarında başka türlü bir çözüm bulunamazdı.  Yıllar süren savaşların getirdiği yorgunluk ve tahribat Osmanlı'nın o günün koşullarında bölgede asayişi sağlamasını engelledi. Ve tehcir bir tarihî zorunluluk hâline geldi.

KARŞILIKLI KIRIM 

Göç yollarında elbette Ermeniler pek çok kayıp verdi. Yağma amaçlı saldırılara da uğradılar. Ancak bunların hiçbiri sistemli bir yok etme çabası değildi. Kimse Ermenileri yok etmeyi amaçlamadı. Bunun için bir politika ya da plan yapılmadı.

Ermeni meselesi gerçek anlamıyla bir karşılıklı kırımdır. Bu olaylarda Türkler, Ermeniler, Kürtler hayatını kaybetti. Masumlar öldü.

Ortada bir soykırım yok; bir karşılıklı kırım var. Dürüst Ermeni tarihçiler, örneğin Lalayan da bu gerçeği belgeleriyle ortaya koyuyor.
Ermeni milliyetçiliği emperyalizmin planı olarak üretildi; Anadolu'da İngiliz ve Fransızların kontrolünde uydu bir devletçik kurma, Türklerden toprak koparma hülyasına kapılarak katliamlar yaptı.

EMPERYALİZM 

Güncel olarak bakıldığında da aynısını görüyoruz; Ermeni diasporası, emperyalistlerin desteğiyle soykırım yalanını söylemeye devam ediyor.
Emperyalist dünya, Fransa, İsviçre, ABD, Kanada, evrensel hukuka aykırı biçimde soykırım iddiasına yalan demeyi suç ilân ediyor.
Dünden bugüne değişen bir şey yok. Ermeni soykırımı kocaman bir yalan ve mesele emperyalist bir oyundan ibaret; amaçları Türkiye Cumhuriyeti'ni bu asılsız iddiayla suçlayıp, mahkûm etmek... Başarılı olamayacakları kesin; Türkiye emperyalizmi yenerek kurulmuş bir devlettir ve emperyalizme direnerek ayakta kalmaya mecburdur, bu yolda yenilmeyecektir.   

Yurttaşımız olan Ermenileri, net bir biçimde bu emperyalist oyunun dışında tutmak gerekir.
Ermeniler, sahip oldukları kültürel zenginlikle, Türkiye'nin renkli kimliğinin nadide örneği, toplumumuzun önemli bir parçasıdırlar.

https://twitter.com/ozgursancarr


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder