![]() |
Mutluluk bir anlıktır |
Mutluluk uzun boylu bir kavram değil... çok kısa anlarda yakalanır; önemli olan mutlu olduğunuzu farketmektir. Şayet fark ediyorsanız mutlu olursunuz; edemiyorsanız mutluluğunuzu ıskalamış olursunuz. Bundandır ki sürekli mutluluk yoktur. Anlara tabî bir kavramdır.
Kimisi hiç mutlu olmadığını söyler; haberi yokken kaçırmıştır mutlu olabileceği ânı...
Farkındalık ve sınırlılık... iki kavram; ikincisi belirli bir zamana işaret ediyor olması bakımdan önemli olmakla birlikte, kişisel tarifimin temelini oluşturuyor.
Ânlar... farkında olmak
Bu yazının amacı felsefi ya da varoluşsal bir tartışma açmak olmadığından, konunun kültürel ve ideolojik boyutuyla ilgili düşüncemi "ikinci mutluluk" yazısında detaylıca anlatmaya çalışacağım; fakat şu kadarını söyleyeyim, geniş kitleler için mutluluk sınırlılıkların farkında olmakla başlıyor; mutlu anları görmek bilinci ve bir başka mutlu âna ulaşma iradesiyle devam ediyor. Aslına bakarsanız bu farkındalık bile tek başına mutlu olma nedenidir.
"İnsanlar bir an nedeniyle mutlu olabilirler; çünkü bu an sonsuzluğa açılan bir penceredir."
Octavio Paz
Meksikalı şair-yazar Paz, muhtemeldir ki, bize mutluluğu getiren ânı hayatımız boyunca unutmadığımız gerçeğinden hareketle bu sözü söyledi.
Mutluluğu yakalamak
Öğretilmiş bir mutluluk biçimi olamaz; öyle olsaydı bir tek insan evladı, "aslında ne kadar mutluymuşum" cümlesini hayatı boyunca kurmazdı. Iskaladığı mutluluk için itirafta bulunmazdı.
Ayrıca mutluluk kendi aşırı kazanç güdüsü doğrultusunda yaptığı subliminal (bilinçaltına yönelik mesaj) reklam çalışmasıyla "Mutluluk her yerde" diye haykıran reklamverenin üretebileceği bir gerçeklik de değildir. Onun kendi logosunu, rengini, alt ve üst metinlerini yerleştirerek ürettiği "Güneşli günlerde mutluluk tatilde", "Her yerde çiçekler açsın mutluluk yayılsın", "Yollarda, parklarda mutluluğu keşfet!" vb. türünden sloganlarla mutluluk yakalanmıyor.
Bence bu çaba, bir kaç istisna dışında bu mesaja maruz kalan geniş kitleler üzerinde, geçici dahi olsa, iyimser bir hava yaratmıyor. Neden biliyor musunuz? Çünkü herkes tatile gidemiyor; herkes ihtiyaç duyduğu anda kırlara çıkamıyor ve herkes beyaz mutluluk olarak tarif ettikleri karın tadını çıkarabileceği kış tatilleri yapamıyor. Orta sınıfın gittikçe eridiği, toplu yoksullaşmanın yaşandığı bir dünyadan bahsediyoruz.
Bu nedenle reklamveren bize mutluluğu öğretemez; mutlu olmak kendi gerçekliğini bilmekle başlar. Çünkü insanların yaşam biçimini belirleyen bilinçleri değildir; iradelerinin dışında onları kuşatan toplumsal-ekonomik, ideolojik koşullardır.
"Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey."
Sait Faik (Alemdağı'nda Var Bir Yılan)
"Dünyayı güzellik kurtaracak" Dostoyevski (Budala)
"Çağını bil, çağına yakış, güzelliklerle yarış"
Farkında olmak gerekir, seni-bizi neyin sınırladığını... bunları görerek kendini gerçeklendirmen gerekir. O zaman hayata karşı sağlam bir tutuma sahip olursun, çocukluğundan bu yana maruz kaldığın, "çok çalış çok para kazan, senin de olur" kodlamalarına karşı, asıl mutluluğun çok para kazanıp lüks hayata ulaşmakla elde edilemeyeceğini; fakat insanı sevmekle başlayacağını; sevdiğinle geçmişte bir zamanda, herhangi bir yerde açık mavi gökyüzüne bakarken yaşandığını; ağaçla, toprakla, ellerle, emekle olacağını anlarsın.
Oğlum'a
Gam keder elem tasa gurbet hasret dertler geçer gider elbet
Bir merhaba acı kahve hatır sorma ve dostluklar yaşar elbet
Sımsıkı sev sen sevmeyi
Bazen almadan da vermeyi
İstanbul şehri malın olsa
Ölümden öteye köy yok ya
Gün olur devran döner akar seller kalır kumlar kavuşuruz
Eser yeller yağar karlar gelir bahar açar güller koklaşırız
Sultan Süleymana kalmamış
Ha babam dönen şu dünya
Babanın tapulu malı olsa
Sımsıkı sev sen sevmeyi
Bazen almadan da vermeyi
İstanbul şehri malın olsa
Ölümden öteye köy yok ya
Gün olur devran döner akar seller kalır kumlar kavuşuruz
Eser yeller yağar karlar gelir bahar açar güller koklaşırız
Sultan Süleymana kalmamış
Ha babam dönen şu dünya
Babanın tapulu malı olsa
Kefenin cebinde yer yok ya
Papazın eşşeğini kovala dur
Alinin külahını Veliye uydur
Aldat dur aldan dur
Oğlum hayat bu mudur
İşte ağaç işte deniz işte toprak işte hayat budur oğlum
İşte eller işte gayret işte ekmek işte hayat budur oğlum
Başını dik tut hiç eğme sen
Aklına ve yüreğine güven
Çağını bil çağına yakış
Güzelliklerle yarış
Papazın eşşeğini kovala dur
Alinin külahını Veliye uydur
Aldat dur aldan dur
Oğlum hayat bu mudur
İşte ağaç işte deniz işte toprak işte hayat budur oğlum
İşte eller işte gayret işte ekmek işte hayat budur oğlum
Başını dik tut hiç eğme sen
Aklına ve yüreğine güven
Çağını bil çağına yakış
Güzelliklerle yarış
Cem Karaca
https://twitter.com/mozgursancar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder