2 Mart 2017 Perşembe

Sosyal medyada ünlü olmak!..

Sosyal medya üzerinden ünlü olunmuyor 
Sosyal medya olarak tarif edilen sanal ortam, koşar adımlarla, bir kendini ispat etme merkezine dönüşüyor.
"Ben de buradayım, beni görün ve beğenin" demenin kestirme yolu...


Instagram, bireyselleştirmeye uygun bir yazılım belki; ancak facebook ve özellikle twitterda fotoğraflarını paylaşıp, bugün mutluyum, uçuyorum, bugün işteyken çok sinirliydim, ne kadar da sert çıkmışım vb. ... bir sürü kişisel meseleyi başkalarına duyurma gayreti karşısında içimden sadece gülmek geliyor.

Neden biliyor musunuz? Çünkü temelde sinir bozucu bir durum... ve insan, doğası gereği, sinirlerini bozan konuların üzerine daha fazla gitme eğilimindedir.

ÜNLÜ OLMAK...

Neden sizin kişisel durumunuzu, ruh halinizi, yediğinizi, içtiğinizi, giydiğinizi, yüzünüzün aldığı şekli başkaları görsün. Bunu bir gösteri ritüeline çevirmenin arkasında nasıl bir psikolojik altyapı var. Yanıtlaması güç değil.
Yüzüne yapmacık bir ifade koyarak, kendini twittera atan ya da Pazartesi, Cumartesi ile ilgili fikrini, sanki tüm duygu dünyasını/yaptıklarını herkes duymak zorundaymış gibi ortaya sermeye çalışan "kullanıcı" buradan hiç olmadığı, olmak istediği-olamayacağı veya görünmek istediği tipi yaratıyor. Yalan da olsa "sandığımdan çok daha önemliyim, hatta bir adım daha öteye gider, ünlü olurum" diyor.

Asla ünlü olamazsın! Zaten ünlüysen twitterda milyon tane takipçin olur. Sadece fala düşkünlerinin kullandığı klişede olduğu gibi (fala inanma, ama falsız da kalma) inanmazsın, ancak gerçekte olduğundan daha önemliymişsin gibi yaparsın. Belki düşüncesi iyi gelir. Ancak gerçek hiçbir koşulda değişmez.
Twitter üzerinden ünlü, kahraman, dünyanın en güzel-en etkileyici kadını -adamı olamazsın.

MAKÛL OLMAK 

Elbette ki sosyal medyayı konuşurken, çok büyük ûlvi amaçlardan bahsetmeye gerek yok.
Twitter, facebook, instagram vb. sosyal medya yazılımlarını üretenler, birincil olarak kendi kâr güdülerinden yola çıktılar. Sundukları ürün, toplumsal etkisi geniş bir sosyo-politik yazının konusu olur, ancak burada sadece şunu söylemekle yetineceğim sosyal medya sunduğu olanaklar çerçevesinde bilgi ve düşünce paylaşımını içermeli. Makul olmalı. Hayal satmamalı. Çünkü twitter seni ünlü yapmaz. Aranan kişi olamazsın. Bu nedenle abartılı kişisel beyan ve ifadeler yerine gerçek paylaşımı sağlayan araçları: bilgiyi, fikri paylaşmak gerekir. Makul olunmalı bunu yaparken; çünkü artık 'twitterdan küfür, hakaret ederim bana bir şey olmaz' diyeceğin bir dönemde değiliz. Ayrıca bu da bir yanılgıdır. Twitterdan küfür ederek cesur olunmaz; tersine bu bayağılık ve korkaklığın en net göstergesidir.

SOSYALLEŞMEK Mİ? 

Reel politikle ilgili konuların tartışma biçimi de magazinel üslubun sığ sularında geziniyor. Tek başına resmi kurum ve siyasi aktörlerin paylaşımları ile ilgili yorumlara bakmak bile bu gerçekle yüzleşmeye yeter.

Sosyal medya gerçek anlamda bir sosyalleşmeyi sağlamaz. Ana akım iletişim kuramcısı Marshall McLuhan'ın gelişen bilgi-iletişim teorileri üzerinden açıklamaya çalıştığı "tek bir küresel köy" teorisi aynı normlarla biçimlenen tek bir dünya topluluğu iddiasında bulundu. Sosyal medya olarak tarif edilen mecranın sözde sosyalleştirici etkisi belki bu ve benzeri teorilerden dayanak buldu; ancak gerçek paylaşıma, yüz yüze iletişime dayanmayan bir sosyalleşme faaliyeti olamaz.
Bizi gerçekten sosyalleştiren araçlar, insanın insandan, ulusun ulustan korkmadan yaşadığı uygar bir dünyaya kapı aralayan araçlardır.

https://twitter.com/mozgursancar


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder