Bugün, Dünya Barış Günü... Birleşmiş Milletler, her eylülün üçüncü salı gününü "Uluslararası Barış Günü" ilân etti; ancak Sovyetler Birliği ve onun öncülüğünü yaptığı Varşova Paktı, 1 Eylül'ü Barış Günü olarak kabul etmiştir, Bu farklılık zamana indirgenebilecek nitelikte değildir. Bir politik ayrışmanın doğal sonucudur.
Savaş zarurî olmadıkça cinayettir
Toplumlar ve insan politikadan bağımsız olamayacağına göre, kavramlar da politik tutumlardan bağımsız ele alınamaz. 1 Eylül Dünya Barış Günü ile 21 Eylül Uluslararası Barış Günü arasında, barışın nasıl olması ve ne şekilde getirilmesi gerektiği konusunda bu türden bir politik ayrım söz konusudur.
Sovyetlerin temsil ettiği anlayış ve Varşova Paktı, yanlış uygulama ve politikaları nedeniyle, eleştiriye çok açık olmakla birlikte, savaş ve sömürüyü doğuran eşitsizlikleri aşma iddiasında olduğu için daha kabul edilebilir niteliktedir.
Hep daha fazlasını isteyen, bu hâliyle toplum ve ulusların arasındaki sömürüye dayanan eşitsizliği yeniden üreten bir anlayışın gerçekten Dünya Barışı'nı savunması mümkün gözükmüyor.
"Savaş zaruri ve hayatî olmalıdır. Ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe savaş bir cinayettir."
-Mustafa Kemal Atatürk
Hatırlamaktan daha Önemli Olan, Değiştirmektir
Savaş büyük bir yıkım ve insanî trajedi demektir. Atatürk bunu 1931'de söylediği, "Ulusun hayatı tehlikeye girmediği sürece savaş bir cinayettir" sözüyle tüm dünyaya duyurmuş ve insanlığın barış içerisinde kalarak varlığını koruyabileceğini ilân etmiştir: "Yurtta Sulh Cihanda Sulh."
Naziler 1 Eylül 1939'da Polonya'ya saldırarak 2. Dünya Savaşı'nı başlattılar. Milyonlarca insan hayatını kaybetti. Milyonlarca aile dağıldı ve çocuklar kimsesiz kaldı. Abd savaşın sonunda Japonya'nın iki kentine, Hiroşima ve Nagazaki'ye, atom bombası atarak insanlığın bugün bile etkisini hissetiği büyük bir felakete neden oldu. Bombanın atıldığı an 300 bine yakın insan hayatını kaybetti; bir o kadar da sonraki dönemde, bombanın yarattığı, kalıcı hastalıklar nedeniyle öldü.
Bu nedenle, Dünya Barış Günü için 1 Eylül tercih edilmiştir. Amaç 2. Dünya Savaşı ve sonuçlarını sürekli hatırda tutarak, savaşın yokedici, insanlık dışı yüzünü unutturmamaktır.
Yeni bir Dünya
Barışı korumak için unutmamak önemlidir; ama asıl önemli olan savaşa neden olan koşulları yaratan dünyayı değiştirmektir.
İnsanların gerçekten eşit ve özgür yaşadığı bir dünyada ne savaş vardır ne açlık ne de kavga... ne doğanın katlî ne de iklim krizi,..
Ah mümkün olsa,
Savaş'tan Barış, Barış'tan insan yapardım
Ve her sabah çocuklara kurşun yerine
Şiir atardım...
Nâzım Hikmet Ran
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder